09.07.2009 / 7. TOPLANTI

AHMET ÖZER Yok kesinlikle hiçbir şekilde isim zikretmeyeceğim. Sadece bugün gerçekten şunun için hazırlanmıştım. Tutanaklar var biliyorsunuz tutanaklar tutuluyor. Pardon özür dilerim Sayın Başkanım, Sayın Meclis, Sayın Yönetim, Meclisimiz inşallah hayırlara vesile olur. Birden çıkınca şey oldum.

 Tutanaklar var tutanaklar gerek geleceğe, yani tarihe bu konuşmalarımızı buradaki gündemlerimizi buradaki yaptığımız şeyleri taşısın diye gerekse bir problem olursa açıp okunabilsen diye, benim düşünceme göre de burada en son ben konuşuyorum biliyorsunuz her Meclis sonunda. Burada kalmayan arkadaşlar bu tutanakları okuyarak Meclis’te ne olmuş, ne bitmiş bilsinler diye yapılıyor diye düşünüyorum. Fakat aynı şekilde geçen dönem o cümleyi, kesinlikle ben kullanmadım. Bilmiyorum, biliyorum yani okudum da “anlaşılmayan bir dil” cümlesini ben kullanmadım. İsterseniz sorabilirsiniz. Ben orada kendi dilimde bir şeyler söylemiştim. Tabii ki o da çıkartılmış, yazılmamış. Tamamen onunla alakalı bir şey, o cümleyi ben kullanmadım. Onu belirtmek isterim.

Şimdi tutanaklarla ilgili gerçekten Başkanım size söylüyorum herhalde sorumlu Divan. Bizim gerek Meclis’in işleyişi ile alakalı birçok yeni arkadaşımız var burada. Gerek Meclis’in işleyişi ile alakalı, gerekse tutanakların nasıl olması gerektiği ile alakalı bilgimiz yok Başkanım. Ve de buradaki gerek kürsü, gerek Meclis işleyişi artık ona ne diyoruz bilmiyorum ama ilgili bizim bilgimiz olmadığı için zaman zaman sizi zorluyor olabiliriz. Bununla ilgili, çünkü bakın demokrasi bu Meclisin ben.

 BAŞKAN                  : Bakın lütfen Ahmet Bey lütfen konuyu söyleyin ve sözünüzü tamamlayın. Demokrasi şu, oralara girmeyin şimdi.

AHMET ÖZER        : Bizim Meclis Tutanakları tamamen demokrasi ile alakalıdır Başkanım. Eğer Meclis Tutanaklarında bizim burada söylediklerimiz eğer tamamıyla yazılmıyor ise demokrasiden demek ki Adnan Bey şüphe duydu. Bu da alakasız bir şey. Bununla ilgili bunu size söylediğim için bekleyeceğim Başkanım. Tamam bununla ilgili

 BAŞKAN                  : Buyurun, buyurun dinliyorum sizi kulağım sizde buyurun.

 AHMET ÖZER        : Bununla ilgili bizi bilgilendirirseniz sanırım çok daha düzgün şeyler olacaktır. Zira burada konuştuğumuz şeylerin tutanaklarda olmaması herhalde hepimizi üzüyor. Bunu söylemek istedim teşekkür ederim.

 AHMET ÖZER        : Evet hastane ile ilgili tekrar olur mu bilmiyorum ama bir süre burada yoktum kusura bakmayın. Sosyal ihtiyaçlarımdan dolayı. Özellikle mescit için size kim vesile olduysa teşekkür ediyorum efendim. Şahsınızla. Hastane ile ilgili tabiki ben iki kelime söylemek istiyorum. Bilindiği üzere tartışmayı bir miktar ben başlattım ve buralara gelmesini ne yazık ki ne yazık ki demeyeyim tabii ki görevimiz bu.

 Şimdi şöyle bir şey var. Herkesin söylemediği yada benim duymadığım Altunizade de bu vakfın arazisi var. 60 dönüm mü? Kaç? 7 dönüm toplam kapalı alan herhalde benim bildiğim. 7 dönüm arazi. 20 mi? 17 dönüm. Altunizade’yi hepimiz biliyoruz nerede olduğunu. 17 dönümün orada ne yaptığını hepimiz bilmemiz lazım. Ve aynı şekilde hastanenin olduğu yeri İstanbul’un en güzide yerlerinden bir yerinde kaç dönüm olduğun yine ben çok bilmiyorum. Yani burada öyle büyük rant var ki. Şu anda bu Meclisten negatif karar çıkmasını bekleyen öyle akbabalar var ki. Telefon bekliyorlar şu anda. Bakın ben evet muhalefet yaptım bu işe. Birincisi; burada azınlık vardı onun için dedim ki uygun değildir. İkincisi; dedim ki; Sayın Yönetim bu işi düzgünce yapabilecekseniz Başkanım da buradaydı. Eğer ki bu işi alnımızın akıyla yapabileceksek alınız ve üstleniniz. Ki ben burada ikinci şıkkı okuduğum zaman daha önce bana diyorlardı ki böyle bir şey olamaz. İkinci şıkkı okuduğumda böyle bir şey olabilirliğini görüyorum. Eğer ki bu konuda samimi iseniz, bu yazdıklarınız doğru ise, bu işe gerçekten hükmedecekseniz bu işi alın, öbür türlü bu işi lütfen üstlenmeyin. Bu Meclis’e de yazık edersiniz, bize de yazık edersiniz. Ama diyorsanız ki bu işi gerçekten yaparız o zaman bu gerçekten bizim Meclisimizin yüzünün akı olur ve de çok da şerefli bir şey yapmış oluruz eğer ki bunu becerebilirsek teşekkür ederim, hürmetler.

AHMET ÖZER        : Biliyorum. İki dakika olması üzerine Başkanıma söz verdim. Onun için hemen inmeyi düşünüyorum kürsüden. Efendim ben bunu defalarca tekrarladım. Şu anda bana göre bütün koltuklar dolu. Çünkü burada oturmuş bir insan bana göre 10 insan değerinde. Eğer ki şunu düşünüyorum, şu anda aldığı oyların dibine kadar hakkını veriyor diye düşünüyorum bu insanlar. Sağol Abdullah Bey. Bu vesile ile de niye çok konuşmak ülkemizde tepki alır onu anlamıyorum. Ne kadar çok konuşursak o kadar iyi değil midir? 257 mi bizim mevcudumuz? Herkes buraya konuşmak için gelmiştir diye düşünüyorum. Yoksa sadece kartvizitine Meclis Üyesi yazdırmak için mi geldi Ağabey Allah rızası için. Bana kızıyorlar.

 BAŞKAN                  :  Ekonomik sorunlara dönün lütfen.

 AHMET ÖZER        : Bu en büyük sorunumuz Başkanım.

 BAŞKAN                  : Bu bizim sorunumuz değil arkadaşım.

 AHMET ÖZER         : Bu şu anda en büyük sorumumuz. İniyorum hemen 4. 000 Dolar mı hesap yapmış oturmuş hemen ya lütfen ya. Ben diyorum ki ayda iki gün yapılmalı bu Meclis ki insanlar konuşup sektörlerinin sorunlarını, kendi sorunlarını burada anlatabilsinler, siz bana hala diyorsunuz ki az konuşun az konuşmayacağım arkadaş. Buraya seçildim geldim az konuşmayacağım. Teşekkür ederim çok konuşacağım.