17.11.2011 TARİH , 36 NO.LU TOPLANTI

AHMET ÖZER    : Çok güzel. Sayın Meclis, sizlere de tabii böyle olunca bir şey diyemiyoruz niye bu kadar azız diye. Şimdi, çok konuştuğum ile ilgili eleştiriler var. Çok konuşmamam gerektiği ile ilgili. Bu kadar az Meclis’e benim gibi adamın çok konuşması gerekiyor. Onun için de sevgili dostlarım kusura bakmasınlar beni seçip buraya gönderenler burada bu kürsüyü kullanabileyim, konuşayım diye gönderdiler.

BAŞKAN        : Bize böyle bir şikayet gelmedi Ahmet Bey.

AHMET ÖZER    : Size değil efendim şahsıma olduğu için.

BAŞKAN        : Yok bize böyle bir şikayet gelmedi onun için siz konuşabilirsiniz.

AHMET ÖZER    : Teşekkür ederim.

BAŞKAN        : Buyurun rahatınıza bakın.

AHMET ÖZER    : Teşekkür ederim. Kinayede bulunuyorum. Avrupa bize göstermiştir ki ne kadar zengin olursanız olun, ne kadar teknoloji elde etmiş olursanız olun zenginliği halka yaymadığınız süre, istihdamı sağlayamadığınız süre ve küçük ve orta ölçekli esnafı, tüccarı göz ardı edip sermayeyi belirli birkaç kişi de topladığınız süre batış kaçınılmazdır. Ülkemizde yapılmak istenen bugün küçük ve orta ölçekli esnafın, tüccarın yok edilmesidir. Bu kapital sahiplerinin alenen oyununa ülkemiz ve ülkemizi yöneten sayın siyasilerimiz gelmektedirler. Anayasası bile değişecek olan ülkemizde ne hikmetse bir Büyük Mağazacılık Kanunu Meclise bile inememiştir. Düşünün öylesine bir konudur ki bu konu Anayasa değişiyor 20 yıla yakındır gündemde olmasına rağmen bir türlü tartışılması bile söz konusu olamıyor Büyük Mağazalar Kanunu. Sanırım bu saatten sonra çıkacak bir kanun büyük mağazaları birbirinden korumak için çıkacaktır diye düşünüyorum. Zira çıkana kadar küçük esnaf kalmayacak. Odamız üyelerinin büyük çoğunluğunun orta ve küçük ölçekli olduğunu biliyorum. Buna rağmen bu konuda Odamızın çaresiz kalması, sessiz durması yani bu konuda yalnız bırakılmış olmamı anlayamıyorum. Ama tekrar tekrar söylüyorum. Küçük ve orta ölçekli esnafımız büyük kapital sahiplerinin açmış oldukları büyük mağazacılarla yok edilmiş ve edilmektedir. Bence yazık edilmiştir ve edilmektedir. Bu konuda başka ne diyeceğimi bilemiyorum.

Ayrıca, malum olduğu gibi bazı ağabeylerimiz de değindiler. Van ve Erçiş’deki depremde vefat etmiş olan kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Geride kalanların unutulmamasını temenni ediyorum. Bir şey daha hatırlatmak istiyorum. Geçtiğimiz ay içerisinde kim olduğunu, nereden geldiğini ve ne olduklarını bilmediğim birileri 26 insanımızı katletti, şehit etti. Biz çok çabuk unutuyoruz. Sanırım bu sefer de öyle oldu. Şehitlerimize başsağlığı diliyor, milletimize ve ailelerine sabırlar temenni ediyorum. Ve şükür ediyorum ki, bu seferde o listede benim evladımın ismi yoktu. Çok teşekkürler, hürmetler ediyorum.