AHMET ÖZER        : Sayın Meclis hayırlı toplantılar öncelikle. Sayın Başkanlarım, Sayın Yönetim, bildiğiniz üzere Sosyal Yardımlaşma Komitemiz sizin olurunuzla ve onayınızla kurulmuş bir komite ve geçen ay vazife süresini doldurdu. Biz Yönetim olarak Şırnak’ta şehit olan arkadaşlarımıza ve Şırnak Özel Harekat Müdürlüğü için bir çalışma yaptık. Sağolsunlar Sayın Yönetimimiz en acil ihtiyaçları olan Şırnak Özel Harekat Müdürlüğünün jeneratör ihtiyacını karşıladılar ki bu 410 kw’lık bir jeneratör ihtiyacıydı. Bunun için kendilerine özellikle Sayın Yönetime ve Sayın Başkan’ımıza teşekkür ediyoruz. Ayrıca da, bir miktar para geçen ay zikretmiştim buradan topladık bu da Sayın Yönetimimizin oluruyla, Şırnak Valiliği vasıtasıyla oradaki şehitlere pay edilecek bir şekilde.

 

Efendim, Sosyal Yardımlaşma Komitemizin ben acizane ve Yönetimimiz sonlandırılmasını istememekte zira bu tip bir oluşum, böyle güzide bir Meclis’te her zaman olmalı düşüncesindeyiz. Geçmiş dönemde hatırladığımız kadarıyla sizler çok büyük yardımda bulundunuz Somali için. Gerçekten kayda değer bir yardım topladık ve o gün için ihtiyaçtı. Ben şunu iddia ediyorum böyle bir Meclis’te böyle bir oluşumun her an hazır bulunması gerektiğini iddia ediyorum ve başka bir iddiam var ki biz tekrar seçilip, seçilemeyeceğimiz belli değil. Biz öyle bir gelenek bırakalım ki istiyorum gelecekteki bizim yerlerimize gelecek olan arkadaşlar böyle bir hayır kurumunu devam ettirebilsinler. Bu sebeple Sayın Başkanım devam etmesini rica ediyorum Sayın Meclis’ten sizin olurunuzla. Hürmetler ediyorum efendim.

AHMET ÖZER        : Sayın Meclis, Sayın Başkanım, Sayın Yönetim, Sayın Başkanım, ekonomimizin devlet nezdinde bakıldığında mükemmele yakın bir tablo çizdi Sayın Başkan. Bu konuda benim de katıldığım bir konu. Gerçekten hükümet ve devlet nezdinde baktığımız zaman her şey harika gitmekte ülkemizde. Bir de ben işin tüccari tarafından bakmak istiyorum biraz. Buradan baktığımızda geçen yılın aynı dönemini analiz edersek dönen çek oranı %54.2 arttı. Yani bu 824 bin 410 adet çek yazıldı demektir. Bu tüccarların çeki, tacirlerin çeki yani düşünebiliyor musunuz çekinizi yazdırıyorsunuz yani 824 bin 410 kişi demiyorum. Ama bu kadar çek yazılmış. Bence çok irite edici, çok kötü bir şey. Ama bu olmuş.

 

İcralık kredi kartı adedini biliyor musunuz? 4 milyon küsür. Kaç aile eder biliyor musunuz? 4 milyon küsür kişiyi biz icralık etmişiz. Evine hiç icra geldi mi? Gelmedi, Allah da göstermesin öyle bir şeyi. Tablo bu. Bakın, %54 çek dönmesi ve 4 milyon adet icralık aile demeyeceğim, ama sanırım 2.5 milyon aileye tekabül eder ki bu gerçekten faciadır. Her dönen çek domine etkisi ile düzgün bir esnafı taciri etkileyip işlerin daha da kötüye gitmesine vesile olmaktadır ne yazık ki. Bu Çek Yasası tacire çek tasası olmuştur. Ne sivil toplum örgütleri ne de hükümetimiz bunu görmekte ve iyi tacir yalnız bırakılıp mağdur edilmektedir. Bu yeni çek tasası ile. Velhasıl kelam Çek Yasası iyi tacire çek tasası olmuştur.

 

Diğer bir konu, yine tüccarlarla ilgili günümüzde tüm dünyada ülkeler ekonomisinin iyi olmasına yönelik çalışmalar yapıp tüccarı desteklemekte ve daha da iyi olması için konsantrasyonumu bozdun Başkanım.

AHMET ÖZER        : Evet, tamam teşekkür ederim. Tüccarı desteklemektedir bütün ülkeler. Peki biz ne yapıyoruz. Biz şöyle bir şey yapıyoruz ülkemizde. Tüccarın iş yapmasını engelliyoruz. Diyoruz ki, sevgili tüccar iş yapacaksın fakat araçlarını şu şu saatlerde köprü demiyorum hadi köprü ile ilgili bir zorunluluk vardır tamam fakat şu şu saatlerde şu yollara çıkartamazsın. Bunu dünyanın neresinde var bilmiyorum varsa da hem demokrasiye aykırıdır, hem tüccari yaklaşıma aykırıdır. Böyle bir şey olamaz. Siz diyorsunuz ki, tüccara malını taşıma, şunu yapma, bunu yapma hangi zaman diliminde yap bunu da söylemiyor. Ben ne yapmam lazım bunu da söylemiyor. Sadece yapma kardeşim diyor. Böyle bir anlayış olamaz. Peki böyle bir anlayış karşısında hem Çek Yasası ile ilgili hem bu araç yasaklarıyla ilgili biz ne yaptık? Bugüne kadar var mı Sayın Yönetim yaptığımız bir şey. Varmış. Ben bilmiyorum. Çözemedik o zaman. O zaman bu da bizim ne yazık ki az çalıştığımızı gösterir.

 

Meclis olarak ne yaptık? Bana göre yine bir şey yok. Bakın iki tane konu söylüyorum. Bu Çek Yasası çok önemlidir bizler açısından. Allaha çok şükür daha çok fazla çeklerimiz dönmedi fakat ben bir başkasının yüzünden niye batacağım yahu. Neden batacağım. Devlet diyor ki, eğer ki diyor benim paramı ödemezsen seni hapse atarım. Ama onun parasını ödemezsen boşver ödeme onu idare ederim ben diyor. Ondan sonra ben de sahtekar oluyorum. Yazıktır, günahtır bu konuyla ilgili de ben ne Yönetimimizin, ne Başkanımızın, Başkanımı da aradım şimdi konuşma bekliyordum aslında hani bir şeyle söyler diye söylemedi. Olmadığı için arkasından konuşmayayım şimdi. Bu vesile ile zamanınızı aldım kusura bakmayın ama İstanbul tacirini, Türkiye tacirini çünkü ülke ekonomisi iyi değilse, ülke tüccarı iyi değilse ne ülke iyidir, ne de ülkedeki insanlar iyidir. Hürmetler ediyorum, Allaha emanet olun.

AHMET ÖZER        : Rakamlar çok büyük olmayabilir. Ama demin de bahsettiğim gibi tüccarın, tacirin üzerinde bir yüktür. Bu yükün, bu artışın sebebini ben tabii oradan sordum tam manasıyla alamadım. Eğer ki bu sadece yapılmak için yapılmış bir artış ise ben de Rasim Bey’e, Ali Bey’e katılıyor ve yapılmamasını rica mı ediyorum, yapılmazsa iyi olur diyorum. Teşekkür ediyorum. Aynı şekilde eğer Meclis’ten geçerse şerhimi koyuyorum. Hürmetler ediyorum.

 

AHMET ÖZER        : Ben sordum balıklar pişiyor. Onun için acelemiz yok arkadaşlar. Bu saate kadar beklediğiniz için çok teşekkür ediyorum. Şimdi öncelikle ben İlhan Soylu Bey’in söylediklerine tamamen katılıyorum diyeyim ki tekrarlamayayım. Özellikle Cemile Sultan’la ilgili söyledikleri gerçekten çok doğru, çok dikkate alınır şeyler. Zira öyle bir kar merkezi oldu ki orası artık Meclis Üyeleri için sosyal alan olmaktan çıkıp kar edecek bir mekan haline dönüştü. Hele ki Taksim’le ilgili söylediklerinin ben tabii dikkate alsam ne olur, siz dikkate alsanız ne olur. Fakat, siyasilerimizin özellikle dikkate alması gerekliliğine inanıyorum. Çünkü yurtdışına çıkıyoruz, birçok şehirleri geziyoruz. Her şehir meydanlarıyla anılıyor. Onun için de İlhan Bey size teşekkür ediyorum orada büyük bir meydanın, insan için olacak bir meydanın biz tüccarız ama her şeyden önce insanız ama insan için olacak bir meydanın çok daha faydalı olacağını düşünüyor, size bunun için teşekkür ediyorum ayrıca.

 

Arkadaşlar, o kadar çok konuşulacak şey var ki, Büyük Mağazalar Kanunundan tutun bir sürü ticari konu konuşabiliriz. Fitch’e teşekkür etti Başkanımız ben de bir kere daha teşekkür edeyim nefes aldık. Obama’ya siz teşekkür ettiniz, Amerikalı seçmenlere ben de teşekkür ediyorum, ben de gidip oy kullanmak isterdim tabii ki ama bize o imkanı vermiyorlar.

 

Efendim, malum olduğunuz üzere bize yaklaşık 4 ay önce bir yetki verdiniz. Daha doğrusu bir komisyon kurdunuz Meclis olarak. Sosyal Yardımlaşma Komisyonu. Bu komisyonla biz elimizden geldiğince Yönetim o komisyonun Yönetimi olarak çalışmaya özen gösterdik. Ve bu toplantımızda bu komisyonun kafam karıştı burada, teşekkür ederim. Bu komisyonun zamanı doluyor. Komisyonda ne yaptık ben önce kısaca onları anlatayım. Öncelikle 41 kişiden çok çok teşekkür ediyorum kendilerine 25 bin Lira civarında bir nakdi yardım topladık. Sonra Sayın Yönetimimize çok çok teşekkür ediyorum Şırnak Özel Harekatın bir jeneratör ihtiyacı vardı onu karşılayacaklarına dair çalışmalar yapıyorlar, Yönetimden karar çıktı teşekkür ederim. Sonra bir yine Şırnak’a Özel Harekata bir çocuk bahçesi kurdurabildik. Yapabildiklerimiz bunlarla sınırlı şimdilik. Komisyonun eğer ki devam etmesini istiyor isek sanırım tekrar bir oylama yada sizin yetki vermeniz gerekecektir ki ben devam etmesi taraftarıyım. Bu şekilde şuanda yaptığımız şehit ailelerine yardım süreci olmasa bile böyle bir komisyonun, böyle büyük bir Meclis’te her zaman hazır bulunması gerekliliğine inanıyorum. Çünkü ülkemizde her an ya da yurtdışında artık yurtdışına da biliyorsunuz geçmiş dönemde biz aynı komisyonla bir yardım kampanyası daha yaptık. Onda çok daha başarılı olmuştuk. Çok daha güzel neticeler doğurmuştuk ve Kızılay vasıtasıyla bir çadır kent kurdurmuştuk çok güzel olmuştu. Onun için de böyle bir komisyonun her an Meclis bünyesinde bulunmasına ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Teşekkürler ediyorum, yardım eden arkadaşlara ayrıca teşekkür ediyorum ve Aktif Isı’ya özellikle teşekkür ediyorum çünkü değişik bir uygulama yaptılar kendileri. Açılışlarında çiçek göndermek yerine yardımlarını bize aktardılar. Onun için de huzurlarınızda tüm yardım gönderenlere ve Aktif Isı’ya teşekkür ediyorum, hürmetler ediyorum efendim. İyi akşamlar.

 

AHMET ÖZER        : Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcım, hoşgeldiniz. Efendim, ben selamlamayı da dahi hızlı geçiyorum çünkü biliyorum ki zamanımız kısa. Efendim ben biliyorum ki Avrupa’da Büyük Mağazalar Kanunu var ve istiyorum ki Türkiye’de de olsun. Sayın Bakanımdan bunu rica ediyorum. Geçmişte de rica etmiştim. Yine rica ediyorum bu konuyla ilgilenmesini. Teşekkür ediyorum. Zira eğer ki bu kanun çıkmaz ise ben 6 numaralı Toptan Gıda İçecek Komite Başkanı aynı zamanda Meclis’te toptancıları temsil eden bir Meclis Üyesiyim. Bu konunun Türkiye’mizde niye bu kadar uzatıldığını, neden çıkmadığını gerçekten merak ediyorum ve tabii ki hazır Bakanı bulmuşken gündemim yoktu ama bir kez daha kendisinden rica ediyorum geçmişte olduğu gibi teşekkür ediyorum, hürmetler ediyorum efendim.

 

AHMET ÖZER        : Başkanım, Başkanım, Yönetim Kurulu, Sayın Meclis. Bir tenkit bir teşekkür yapıp hemen inecektim kürsüden sizi fazla tutmayacaktım ama Muharrem Ağabey miğdemi burktu. Bu konuda çok hassasım. Ama ben ona şöyle bir şey söylüyorum diyorum ki; Rus Yeşilköy’e indiğinde bizim halkımızdan, bizim milletimizden piknik yapan insanlar olduğunu söylerler. Ben öyle okudum, öyle duydum. İstanbul’da piknik yapanlar olduğunu söylerler. Yeşilköy’de top sesleri duyulurken. Şunu söylüyorum; biz nefes aldığımız sürece evvel Allahın izni ile bu memleket bölünmeyecektir. Ben görmem en azından diye düşünüyorum. Bilmiyorum içinizden gören olur mu ama herhalde Allah bize o günleri göstermez. Ben de görmek istemem. Görmemek için de ne gerekiyorsa yaparım. Evladım da görür mü görmez mi o da onun bileceğim bir şey. Benim görmeyeceğim kesin arkadaşlar.

 

Hemen şu aylık faaliyet raporu ile ilgili bir iki bir şey söyleyeceğim. Bayilerine karşı haksız rekabet yaratan ana firmalarla ilgili sorunlar. Benim gibi hizmet sektöründe çalışan, distribütörlük yapıyorum. Gıda distribütörlüğü dağıtımı yapıyorum. Çok önemli bir konu ama detaylarına girmeyeceğim. Çünkü burada sektörümüzle kendi Komitelerimizle ilgili sektörler oldukça sıkıcı oluyor. Girmeyeceğim ama bunu gündeme aldığı için birine teşekkür etmek istiyorum ama kime teşekkür edeceğimi burada tespit edemedim. Bu tenkitimdir yani Yönetim Kurulumudur bunu yapan? Meclis Yönetimimidir? Yoksa Genel Sekreterlik midir? Ben bunu bilemediğim için bütün camiaya teşekkür ediyorum. Böyle bir şeyi gündeme aldıkları için özellikle ayrıca sorup bunu öğreneceğim. Benim de arızam var çünkü çok geç öğrendiğim için. Çok çok önemli bir konu çünkü duygusal iş yapan Türk tüccarları olarak çok anlaşmalara, sözleşmelere dahil olmuyoruz. Geliyor adam bize işi veriyor yıllarca yapıyoruz, sonra diyor ki ben gidiyorum. Biz de diyoruz ki eyvallah tamam. Çünkü mahkeme nedir yada aynı şey şuanda başıma geldi. Mahkemenin ayıp olacağını düşünüyoruz.

 

Hemen kısaca bu konu ile ilgili bir şey daha söylemek istiyorum. Biz tabii Komitelerde geliyoruz bazen Yönetimi ziyarete geliyoruz burada toplantılar oluyor. Çok seyrek insanlarla koskoca salonda toplantılar yapılıyor. Bunların ne işe yaradığını demeyeyim de öyle dersem ayıp olur. Kaç kişi ile yapıldığını yada şeyde de söyledim geçen ki toplantıda da söyledim. Ne kadar işe yaradığının bir analizi çıkartılıyor mu yoksa sadece burada faaliyet yaptık demek için mi yapılıyor? Bu gerçekten önemli. Yani öyle bir şeye bizim ihtiyacımız yok. Yani sadece bunu yaptık demek için iş yapmayalım diyorum.

 

Yurtdışından gelen ben Tanzanya ile bizim Tanzanya ile ilgili anılarımız var orada bir arkadaşımızı kaybettik orada kaldı. Onu görünce aklıma geldi böyle bir şey. Yurtdışından gelen insanlar ticaret için yada yurtdışına giden heyetler ile ilgili Sayın Meclis’e bilgi verilirse daha faydalı olacağını düşünüyorum. Yine aynı konu ile ilgili. Yurtdışından gelen heyetler ve yurtdışına gidecek heyetlerle ilgili. Yurtdışına gidecek derken yani bir yere heyet gidiyor sanırım yada Yönetim Kurulumuz ile ilgili bu gitmesi ile ilgili söylemedim belki de anlatamadım gitmesi ile ilgili değil de fikir almak babında Meclis’e yani benim çok yok ama yurtdışı ile işim yurtdışında işi olan arkadaşların belki vereceği bir fikir vardır. Orada herhangi bir önereceği bir şey vardır bununla ilgili diyorum Meclis haberdar edilirse herhalde daha güzel olur.

 

Bir de Sait Ağabeyimin konuştuğu bir konu vardı. Marketlerle ilgili Sayın Sait Kılıç gündeme getirdi. Onun üzerine birkaç tane bir şey, söylemek bana farz oldu. Alış-veriş merkezleri. Bir kanundan bahsetti Sayın Kılıç. Evet geçmiş dönemde kendisi de çok uğraştı. Bizi de uğraştırdı yanında. Gerçekten çok uğraştık. AVM’lerin ne olduğunu geçen ki şey de biraz bahsettim. İşsizliğin tek sebebi bana göre benim sektörüm ile ilgili. Ve daha 60 mı? 60 dediniz galiba. 60 sektörün daha işsizliğinin tek sebebi bunu söylemediniz Sait Bey. Krizin tek sebebi bunu söylemediniz Sait Bey. Halkımızın kazanımlarının dışarıya hortumlanmasının tek vesilesi bunu söylemediniz Sait Bey. Bunları söylemediniz. Vergi veriyorlar diyorsunuz Sait Bey. Hiçbir büyük AVM’nin kapısının girişinde

AHMET ÖZER         : Özür dilerim Sait Bey. Özür dilerim. Hiçbir AVM’nin kapısında Sait Bey
söylememiş tutanaklara geçilsin. Hiçbir AVM’nin kapısında vergi levhasını
görmedim. Her bakkalın sağında hemen girdiğinizde yazar. Her bakkalın. Ne kadar
vergi verdiği yada vermediği yazar. Ama ben herhangi bir AVM’den içeri
girdiğimde böyle bir vergi levhası ile hiçbir zaman karşılaşmadım. Bu
Türkiye’nin, bu yöneticilerimizin, bu büyüklerimizin bize yaptığı bir şeydir
bunu buradan ifade edemiyorum. Tutanaklara yazılıyor. Lütfen siz anlayın
teşekkür ederim. AVM’ler Türkiye’nin çok acı bir gerçeğidir. Bunu Sayın Topbaş
bile, seyrettim belki seçim diye konuştu ama gerçekten dedi çok kötü bir şey.
Hiçbir gelişmiş ülkede bu kadar çok AVM yok. Bunu ilericilik gibi, bunu vergi
ödüyoruz ayakları altında, bize kimse yutturmaya çalışmasın böyle bir şey yok
teşekkür ederim hayırlı akşamlar.

AHMET ÖZER    : Sayın Başkanım, Sayın Başkanım, Sayın Yönetim, Sayın Meclis; bildiğiniz gibi geçtiğimiz ay Odamız İstanbul hatta Türkiye için çok önemli olan İstanbul Teknopark’ın temelini attık. Ülkemize hayırlı olur inşallah. Temeli atıldı inşallah açılışında da birlikte oluruz. Bu arada Sayın Başkanıma bu konu için özellikle teşekkür etmek istiyorum Teknopark ile ilgili uğraşlarından dolayı.

Benim değinmek istediğim konu İstanbul Teknopark’taki Odamızın katkısının, varlığın Devamını Oku 08.12.2011 TARİH , 37 NO.LU TOPLANTI

AHMET ÖZER    : Çok güzel. Sayın Meclis, sizlere de tabii böyle olunca bir şey diyemiyoruz niye bu kadar azız diye. Şimdi, çok konuştuğum ile ilgili eleştiriler var. Çok konuşmamam gerektiği ile ilgili. Bu kadar az Meclis’e benim gibi adamın çok konuşması gerekiyor. Onun için de sevgili dostlarım kusura bakmasınlar beni seçip buraya gönderenler burada bu kürsüyü kullanabileyim, konuşayım diye gönderdiler.

BAŞKAN        : Bize böyle bir şikayet gelmedi Ahmet Bey.

AHMET ÖZER    : Size değil efendim şahsıma olduğu için.

BAŞKAN        : Yok bize böyle bir şikayet gelmedi onun için siz konuşabilirsiniz. Devamını Oku 17.11.2011 TARİH , 36 NO.LU TOPLANTI

AHMET ÖZER : Sayın Başkanım, Sayın Yönetim, Sayın Meclis, inşallah hayırlı bir toplantı olur hepimiz için. Öncelikle Oğuz kardeşimin duygu ve düşüncelerine katıldığımı ve konuşmasından dolayı kendisini tebrik ettiğimi bildiriyorum. Sonra Somali Vakfı ile ilgili İbrahim Bey Başkanımız ayrılmak durumunda kaldı 17’sinde yani elçiye zeval olmaz tekrar para göndermek isteyen varsa 17’sinde vazifemiz bitiyor o tarihe kadar göndersinler arkadaşlar dedi İbrahim Bey. 300 bin Liraya yakın bir paramız oldu arkadaşlar. Paranız oldu diyelim. Bunu bir şekilde göndereceğiz Somali’ye.

Benim konuşmam gereken konuya geldiğimizde Huzur Vakfı diye bir vakfımız var malum olduğunuz üzere. Bu Huzur Vakfında da görevli arkadaşlarımız var. Bizim bir de üniversitemiz var biliyorsunuz. Üniversitemiz için daha yeni yer aldık. Özellikle yerin şehir içinde İstanbul Ticaret Odasına yakışır güzel bir yer olması için çok uğraşıldı ben biliyorum uğraştılar. Bana göre biraz pahalı da olsa bir yer alındı. Allah inşallah hayırlı, uğurlu eder. Fakat Huzur Vakfında ben bir dönemde, bir önceki Meclis döneminde delege idim, delegelik yaptım. Devamını Oku 13.10.2011 TARİH , 35 NO.LU TOPLANTI

AHMET ÖZER        : Sayın Başkanım, Sayın Yönetim Kurulu Başkanım,  Sayın Yönetim, Sayın hazirun; Ramazanımız hayırlı olsun inşallah. Ekonomiden konuşmayacağım. Ekonominin hali belli, dünyadan biraz bahsedeceğim.

Seyrettiğimiz gibi dünya çalkalanmakta. Tabii en önemlisi Afrika benim için, bizim için daha önemlileri de var onları da söyleyeceğim. Görüyoruz ki, Sayın Başkanım söyledim demin bu arada hayırlı olsun Başkanım sakalınız. 300 Dolarla bir yıl geçinmek zorunda kalan insanlar olduğunu söyledi bir huzursuzluk var. Sanıyoruz ki, huzur parada. Devamını Oku 11.08.2011 TARİH , 33 NO.LU TOPLANTI

AHMET ÖZER    : Sayın Başkanım, Sayın Meclis, Sayın Yönetim Kurulu; yine son konuşmacıyım. Geçen hafta içerisinde tarafımda mail adresi bulunan Meclis Üyelerine bir mail gönderdim. Fakat burada gündeme geçsin diye aynı konuyu tekraren konuşmak istiyorum. Çok kısa sürecek.

Sayın Ali Babacan; gerçekten ben siyasetten çok hoşlanmıyorum ama hoşlandığım siyasetçilerden bir tanesi, sevdiğim siyasetçilerden bir tanesi. Zira birincisi hemşerim, ikincisi, genç, benim yaşlarımda. Evet. Üçüncüsü; evet benden biraz daha genç evet, üçüncüsü de gerçekten çok çalışkan bir beyefendi. Devamını Oku 09.06.2011 TARİH , 31 NO.LU TOPLANTI